Kullanıcılar web sitenizi ziyaret ettiğinde anlamlı bir deneyim yaşayıp, ihtiyaçlarına yanıt bulabiliyor mu?
Müşteri deneyiminizi analiz etmiyor ve geliştirmiyorsanız, mevcut ve potansiyel müşteri tabanınızı kaybetme riskiyle karşı karşıya olabilirsiniz.

Unutmayın! Müşteri deneyiminin en ayrılmaz bileşenlerinden biri içerik pazarlamasıdır. Yine de birçok pazarlamacı alakalı ve faydalı içerik oluşturmayı ihmal eder, bunun yerine içeriğin müşteriden ziyade işlerine nasıl fayda sağladığına odaklanır.

Kişiselleştirilmiş İçerik Nedir?

İstatistiklere göre ortalama bir tüketici, bir gün içinde 3 bin civarında reklama maruz kalıyor ve bu yoğun mesaj bombardımanı altında bu reklamların büyük bir kısmını algılayamıyor. Yine yapılan araştırmalara göre tüketicilerin %50’ye yakını, kitlesel pazarlama olarak adlandırılan bu toplu mesajları dikkate almıyor.
Aslında müşteriler, alışveriş tercihlerinden yedikleri yemeklere kadar hayatın her alanında kişiselleştirmeyi arzularlar. Bunu kendi kişisel deneyimlerinizden de bilebilirsiniz. 🙂

Örneğin, internette siyah kışlık bot için arama yaptınız ve bir web sitesini ziyaret ettiniz. Sitede botları incelediniz, birden fazla bota ait ürün sayfasını gezdiniz ancak hiçbir şey satın almadan siteden çıktınız. Daha sonra Instagram’da gezinirken aynı web sitesinin kışlık ceketlerinde %20 indirim için reklamını gördünüz. Büyük ihtimalle size alakasız içerik sunulduğundan, (eğer bir mont almayı düşünmüyorsanız) satıcının Instagram reklamını görmezden geleceksiniz.

Bu örnek, kullanıcıyı satış hunisinde daha aşağıya taşımak yerine satış yolculuğunu durdurur .Asıl olması gereken müşterinin önceden belirlenmiş alışveriş tercihlerine ve gerçekten aradıkları öğelere dayalı ilgi çekici içerik sunmak olmalıydı.

İçerik Kişiselleştirme Nasıl Yapılır?

İçerik kişiselleştirme, en alakalı içeriği sunmak için tüketici verilerinden yararlanmayı gerektirir. Markalar, bu verileri sürekli izleyerek ve analiz ederek, kullanıcıların ilgi alanlarını ve motivasyonlarını daha iyi anlayabilir. Araştırmalar, tüketicilerin %80’inin kişiye özel bir deneyim sunan markalardan satın alma olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yine bir diğer araştırma, uçtan uca kişiselleştirme stratejisine sahip perakendecilerin %51’inin % 300 veya daha fazla yatırım getirisi elde ettiğini buldu.

Kişiselleştirilmiş içerik oluşturmak teoride ideal gibi görünüyor, peki bunu en başarılı şekilde nasıl yapabilirsiniz? Öncelikle bir pazarlamacı olarak, hedef kitlenizi iyi tanımalısınız. Kitlenizin muhtemelen farklı istekleri ve ihtiyaçları vardır.

Biraz önceki kışlık bot örneğine dönersek, her biri “siyah bot arıyor olsa da” bu aramayı yapanların muhtemelen farklı bütçeleri, stil tercihleri olacaktır. İşte segmentasyonun önemi burada devreye giriyor. Web sitenizi izlemek için ister Google Analytics , ister başka bir web analiz aracı kullanıyor olun, hedef kitle segmentlerinizi gruplara ayırabilirsiniz. Kitle segmentlerini ve davranışlarını gruplandırarak, her grubun en çok etkileşime gireceği içerik türlerini oluşturabilirsiniz.

Web sitenizi ziyaret edenleri aşağıdaki segmentlere göre gruplandırabilirsiniz:

• Satın alma davranışı
• Ziyaret edilen sayfalar
• Etkinlikler
• Konum verileri
• Müşteri yaşam döngüsü
• Sitede geçirilen süre
• Etkileşim metrikleri

Genel olarak, aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklayacağımız kitle segmentasyonu için şu dört yöntem kullanılabilir:

1.Demografik Kişiselleştirme:

Demografik kişiselleştirme, kitlenizi demografik yapılarına göre gruplandırmanız anlamına gelir. Bu, bir müşteriyi aşağıdakilere dayalı olarak hedeflemeyi içerebilir:

• Yaş.
• Coğrafya.
• Dil.
• Cinsiyet.
• İş ismi.
• Kullanılan cihazlar.
• Tarayıcı.
• Ekran çözünürlüğü.
• Cihaz kategorisi (masaüstü, mobil, tablet vb.). vb.

Demografik kişiselleştirme, daha alakalı bilgiler sağlamaya yardımcı olabilir, ancak web sitenizin hedef kitle segmentasyonu için tek yol bu olmamalıdır.

2.Kişiye Dayalı Kişiselleştirme

Hedef müşterinizin nasıl göründüğünden, nasıl alışveriş yaptığına ve nasıl davrandığına kadar ideal alıcı kişiliği hakkında güçlü bir anlayışa sahip olmalısınız. Bunun için hedef kitlenizin demografisini anlamaktan daha öteye geçmelisiniz. Alıcı kişinizin/kişilerinizin satın alma motivasyonunu, sorunlu noktalarını ve zorluklarını net bir şekilde belirleyebilmelisiniz.

Bunu yaparken bir kaç alıcı profili oluşturmaya odaklanın. Oluşturacağınız içeriklerin birden fazla kilit alıcı profili için kişiselleştirilmesi, daha geniş bir paydaş kitlesiyle bağlantı kurmanıza ve onların endişelerini daha etkin bir şekilde ele almanıza olanak tanır.

Bu alıcı profillerini en doğru şekilde oluşturmak için müşterilerinizden satın alma sonrası kısa bir çevrimiçi anket doldurmalarını isteyebilirsiniz. Anketi kısa tutmalısınız; sorulan her sorunun müşteriyi veya işletmenizi değerlendirmek için bir amacı olmalıdır. Alıcı profillerini oluştururken yine eski satış verilerinizden ve mağaza satışçılarınızdan yararlanabilirsiniz. Müşterileriniz en çok neyi soruyorlar, hangi konular üzerinde daha çok duruyorlar. Satın alma motivasyonları, zorlukları neler? Bu bilgiler, müşterilerinizin sizden beklediği içerik türlerini ayırt etmenize yardımcı olacaktır.

Alıcı Yolculuğunun Kişiselleştirilmesi

Kullanıcıların satış hunisinde bulundukları yere göre içerik sunmak çok önemlidir. Örneğin, bir müşteri işletmenizi arama yoluyla bulduysa, muhtemelen farkındalık aşamasındadır ve sizi rakiplerle karşılaştırmaktadır. Bu aşamada satın alma kararlarını yönlendirmeye yardımcı olacak daha fazla bilgi aradıklarını bilmelisiniz. Frkındalık aşamasında bir blog yazısı, video, case study vb. içeriklerden yararlanabilirsiniz.

Bir müşteri sizden daha önce de alışveriş yaptıysa, ona daha kişiselleştirilmiş içerikler sunabilirsiniz. Örneğin doğum gününe özel indirimler sunmak gibi.

Bir bizim gibi bir dijital pazarlama ajansı ile çalışıyorsanız, onlar alıcının ilgisini ve satış yolculuğunun aşamasını öngören ve bunlara uyan ilgi çekici içerik oluşturma konusunda uzmandır. Eğer alıcı yolculuğunun kişiselleştirilmesi konusunda daha fazla desteğe ihtiyacınız varsa, lütfen bizimle iletişime geçin. Ekibimiz aklınızdaki tüm soruları yanıtlayacaktır.

Son Söz: Kişiye Özel Kişiselleştirme

Unutmamanız gereken tek bir gerçek var: Müşteriler bir sayıdan daha fazlası gibi hissetmek isterler.

Bir Adobe anketi , tüketicilerin %42’sinin bir işletmeden kişiselleştirilmiş içerik görmeyi önemsediğini ortaya çıkardı. Aynı ankette, tüketicilerin %35’i kişiselleştirilmiş deneyimlerin işletme algılarını iyileştirdiğini belirtti. Bu da bize gösteriyor ki, tüketiciler artık her şeye uyan tek boyutlu içerik deneyimlerini kabul etmek istemiyorlar.

Tüketicileri segmentlere ayırmak, manuel olarak başarılması zor bir görev gibi görünebilir. Ancak bunun için makine öğrenimi ve AI teknolojisinden yararlanabilirsiniz. Bizim işletme bütçemiz yeterli olur mu? diye endişelendiğinizi duyabiliyorum. Eğer bir web siteniz varsa Google Analytics, sosyal medya hesaplarınız için Instagram, Facebook, Twitter, Tiktok Linkedın vb. Insight verileri size ihtiyacınız olan makine öğrenimi verilerini sağlayacaktır. Bu sayede kitlenize yalnızca kendileriyle ilgili dijital içeriği sunabilecek iç görülere sahip olabilirsiniz. Ve bu verileri özel teklifler, özel açılış sayfaları, belirli ürün önerileri, kişisel e-postalar ve daha fazlasını sunma konusunda kullanabilirsiniz.

Başarılı İçerik Kişiselleştirme Örnekleri

Yazımızın sonunda size içerik kişiselleştirmeyi benimseyen markalardan bahsetmek istiyoruz. En başarılı markaların çoğu, kullanıcı deneyimlerini kişiselleştirme etrafında şekillendiriyor.

Netflix:

Netflix’in sitesinde yer alan kişiselleştirme açıklamasına bakalım:

“Netflix Ana Sayfasındaki kişiselleştirilmiş öneriler, bir kullanıcının izleme alışkanlıklarına ve benzer kullanıcıların davranışlarına dayanmaktadır. Etkili göz atma için düzenlenen bu öneriler, kullanıcıların ek girdi olmadan veya amaçlarını veya hedeflerini açıkça ifade etmeden izleyecekleri ve keyfini çıkaracakları bir sonraki harika videoyu keşfetmelerini sağlar.”

Google Keşfet:

Google keşfet , büyük ölçüde kişiselleştirmeye dayanan ve kullanıcının önceki aramalarına dayalı olarak bir içerik akışı düzenleyen bir araçtır. Ortaya çıkan içerik, kişiye özeldir. Google’ın otomatik sistemlerinin, kişinin ilgi alanlarına uygun olduğuna inandığı içeriklerdir. Örneğin, sık sık maç skorlarını ararsanız, muhtemelen sporla ilgili içerikle dolu bir feed’iniz olacaktır.

Bu şirketlerin her ikisi de kişiselleştirme çabalarını yürütmek için karmaşık makine öğrenimi ve algoritmalar kullanıyor. Ancak çoğu işletme, kişiselleştirme stratejilerini Netflix veya Google ile aynı düzeyde uygulayamaz. Ancak yine de daha basit kişiselleştirme çözümleri ile sürece bir şekilde adım atıyorlar. Tüketicilerin, kişiselleştirme talebi artıyor. Netflix, Spotify, Google, Nike, Amazon vb. büyük şirketler, kişiselleştirmede başarılı olan işletmelerin başlıca örnekleridir. Diğer işletmeler de gemide. Markalar günümüzde pazarlama bütçelerinin yarısından fazlasını dijital içeriği kişiselleştirmeye harcıyor. Kuruluşların %97’si önümüzdeki beş yıl içinde kişiselleştirme bütçelerini korumayı veya artırmayı planlıyor.

Müşteri deneyiminizi (ve yatırım getirinizi) iyileştirmek için müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayın. Geniş tabanlı içeriği durdurun ve içerik kişiselleştirme çabalarınızı geliştirin veya hızlandırın. İçeriğinizi kişiselleştirme ile ilgili desteğe mi ihtiyacınız var? Ekibimizle 30 dakikalık Ücretsiz bir dijital analiz görüşmesi ayarlayın.