Dijital Reklamcılık Nedir ve Nasıl Reklam Verilir?

Dijital reklam, çeşitli çevrimiçi ve dijital kanallar aracılığıyla ürün ya da hizmetlerinizi hedef kitleye sunma sürecidir. Bu süreç; sosyal medya, e-posta, arama motorları, mobil uygulamalar, ortaklık programları ve web siteleri gibi farklı platformları kullanır.

Google Arama Ağı reklamları, görüntülü reklamlar, sosyal medya reklamcılığı, yerel ve programatik reklamcılığın yükselişi, markaların kendilerini bir üst seviyeye taşımaları için çeşitli fırsatlar sunmaktadır.

Bu makalemizde, dijital reklamcılığın temellerine, evrimine ve çeşitli reklam formatlarına odaklanacağız. Ayrıca, dijital reklamcılığın beş temel unsuru, ölçüm teknikleri, en iyi uygulamalar, trendler, reklam sahtekarlıkları (maalesef çok var) ve bu alandaki zorluklara geniş bir perspektiften bakacağız.

İÇİNDEKİLER

  1. Dijital Reklamcılık Nedir?
  2. Dijital Reklamcılık Nasıl Başladı?
  3. Dijital Reklam Formatları
  4. Dijital Reklam Metrikleri
  5. Dijital Reklamcılığın En İyi Uygulamaları
  6. Dijital Reklam Dolandırıcılıkları
  7. Dijital Reklamcılığın Zorlukları
  8. 2024 Dijital Reklamcılık Trendleri
  9. Dijital Reklamcılık Öğrenin

Dijtial Reklamcılık Eğitimi

Dijital Reklam Nedir?

‘Paradan tasarruf etmek için reklamları durdurmak, zamandan tasarruf etmek için saatinizi durdurmaya benzer.’
~ Henry Ford (Ford Motor Company’nin Kurucusu)

Dijital reklam, ürün ve ya hizmetlerinizi tanıtan içeriğinizi çeşitli dijital kanallar aracılığıyla hedef kitleye ulaştıran bir yöntemdir. Sosyal medya, e-posta, arama motorları, mobil uygulamalar, ortaklık programları ve web siteleri gibi araçlar bu süreçte kullanılır.

Geleneksel reklamcılık, geniş kitlelere ulaşmayı hedeflerken, yatırımın geri dönüşü çoğunlukla belirsiz kalırdı. Oysa günümüz dijital reklamcılığı, veriye dayalı yaklaşımlarıyla kampanyalar ve sonuçlar hakkında detaylı bilgiler sunar. Kullanıcı verilerinin erişilebilirliği ve gelişmiş hedefleme yetenekleri, dijital reklamcılığı işletmeler için hedef kitlelerle etkileşim kurmada vazgeçilmez bir araç haline getirmektedir. İnternet üzerinden herkesin birbiri ile bir şekilde bağlı olduğu günümüz dünyasında müşterilere ulaşma ve onlarla etkileşimde bulunma yöntemleri ile ilgili ‘organik’ ve ‘inorganik’ yöntemler arasındaki farkı anlamak önemlidir. Dijital reklamcılık, müşterilere ve potansiyel müşterilere ulaşma ve onlarla etkileşimde bulunma konusunda ‘inorganik’ bir yol sunar.

Dijital Reklamcılık Nasıl Başladı?

Dijital reklamcılığın tarihi, 27 Ekim 1994 tarihine, HotWired.com’da (Wired Magazine’in ilk web sitesi) yayınlanan ilk banner reklamlarına dayanır. Bu 468×60 piksel boyutundaki banner reklamda, “Hiç farenizi BURAYA tıkladınız mı? Yapacaksınız” ifadesi yer alıyordu (Kaynak: https://study.com).

internette ilk yayınlanan reklam
internette ilk yayınlanan reklam

Bu reklam, AT&T’nin dünya çapında yedi sanat müzesini kapsayan bir sanal turu tanıtıyordu ve Joe McCambley’e göre %44’lük etkileyici bir tıklama oranına (TO) ulaştı!

2000 yılında Google AdWords, 2003’te Google AdSense ve 2007’de Facebook reklamlarının piyasaya sürülmesiyle dijital reklamcılık alanı hızla gelişti. Bu gelişmeler, küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerinin reklamlarını daha kolay takip etmelerini, optimize etmelerini ve kontrol etmelerini sağladı.

2019 ‘dan beri de dijital reklamcılık; web sitelerine trafik çekmek, potansiyel müşteriler oluşturmak, marka bilinirliği artırmak, satış yapmak, etkileşimli topluluklar oluşturmak vb gibi farklı amaçlar için kullanılmaktadır.

Dijital Reklam Formatları

Peki, dijital reklamcılığın en yaygın formatları nelerdir? 1994’ten bu yana, dijital reklamcılık sürekli yeniliklere uğramış ve çeşitlilik göstermiştir. Günümüzde, reklamcıların kullanabileceği çok çeşitli, farklı amaç ve hedeflere uygun reklam formatları bulunmaktadır. Bu bölümde, en sık kullanılan beş dijital reklam biçimini ele alacağız.

Not: Bu bölüm tam bir liste değildir, ancak en yaygın kullanılan reklam kategorilerine genel bir bakış sunmayı amaçlar.

Arama Motoru Pazarlaması (SEM):

Google, Yandex veya Bing’de bir arama yapıldığında, Arama Motoru Sonuç Sayfası’nın (SERP) üst kısmında ‘Reklam’ etiketiyle gösterilen sonuçlar, SEM’in bir sonucudur.

Arama motoru reklamcılığı, internet kullanıcılarının arama motorları üzerinde belirli anahtar kelimeleri aradıklarında, öncelikli olarak görünen ödeme-tabanlı reklamların oluşturulması ve yönetilmesi sürecidir. Bu reklam türü genellikle “tıklama başına ödeme” (pay-per-click, PPC) modeline dayanır, yani reklamverenler, reklamlarına yapılan her tıklama için bir ücret öderler. Google Ads, en popüler arama motoru reklamcılığı platformlarından biridir ve reklamverenlere, arama sonuçları sayfalarında (SERP) üst sıralarda yer almak için anahtar kelime odaklı kampanyalar yürütme imkanı sunar. Bu yöntem, markaların doğru hedef kitleye ulaşmasını sağlar ve genellikle yüksek dönüşüm oranlarına sahiptir, çünkü kullanıcılar zaten ilgili ürün veya hizmetleri aktif olarak aramaktadırlar. Arama motoru reklamcılığı, hedeflenen anahtar kelimelerin, reklam metinlerinin ve teklif stratejilerinin dikkatli bir şekilde planlanmasını gerektirir.

arama motoru pazarlaması (SEM) örneği

Görüntülü Reklamlar (Display ADS)

Görüntülü reklamlar, metin tabanlı reklamların aksine görsel unsurlar içeren dijital reklam türüdür. Bu reklamlar, genellikle web siteleri, sosyal medya platformları ve dijital reklam ağları üzerinde yer alır ve fotoğraflar, grafikler, animasyonlar ve bazen videolar içerir. Görüntülü reklamlar, görsel çekicilikleri sayesinde kullanıcıların dikkatini çekmekte ve marka bilinirliğini artırmakta etkilidirler. İnteraktif öğeler içerebilen bu reklamlar, kullanıcıları doğrudan bir web sitesine veya belirli bir eylemi gerçekleştirmeye teşvik eden bir bağlantıya yönlendirebilir. Görüntülü reklam kampanyaları, hedef kitleye göre özelleştirilebilir ve geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmak için ideal bir yoldur. Bu tür reklamlar genellikle gösterim başına ödeme (CPM) modelleri ile fiyatlandırılır.

Görüntülü reklam örneği

Sosyal Medya Reklamları

Sosyal medya reklamları, Facebook, Instagram, Twitter (X), LinkedIn, TikTok ve benzeri platformlarda yer alan ödeme-tabanlı reklamlardır. Bu reklamlar, platformların geniş kullanıcı tabanlarına erişim sağlayarak markaların hedef kitlelerine ulaşmalarını kolaylaştırır. Sosyal medya reklamları, kullanıcıların ilgi alanları, demografik özellikleri, davranışları ve daha fazlasına dayalı olarak hedefleme yapabilme özelliğine sahiptir, bu da reklamların ilgili ve potansiyel müşteriler tarafından görülme olasılığını artırır.

Bu reklamlar çeşitli formatlarda olabilir, örneğin görsel içerikler, mesajlar, videolar, slaytlar veya metin tabanlı gönderiler. Ayrıca, kullanıcıları belirli bir eylem gerçekleştirmeye teşvik etmek için düğmeler veya çağrılar içerebilirler, örneğin bir web sitesini ziyaret etmek, bir ürün satın almak veya bir etkinliğe kaydolmak. Sosyal medya reklamları, marka bilinirliğini artırmak, trafik yaratmak, dönüşümleri teşvik etmek ve hedef kitleyle etkileşim kurmak için etkili birer araçtır. Bu reklamlar genellikle tıklama başına ödeme (PPC) veya gösterim başına ödeme (CPM) modelleri ile fiyatlandırılır ve kampanya başarısını ölçmek için detaylı analitik veriler sunarlar.

Facebook reklam örneği

Native Reklamlar

Native reklamlar, içeriklerinin bulundukları platform veya yayın ortamının doğal akışı ve formatı ile uyumlu olan reklam türüdür. Bu reklamlar, genellikle içeriklerine entegre edilmiş şekilde tasarlanır ve okuyucuların ya da izleyicilerin dikkatini rahatsız etmeden organik bir deneyim sunarlar. Native reklamlar, geleneksel göze çarpan reklamların aksine, kullanıcı deneyimini bozmaz ve daha az müdahaleci olarak algılanır.

Bu tür reklamlar, genellikle makaleler, blog gönderileri, video içerikler ve sosyal medya gönderileri gibi içeriklerle bütünleşir. Örneğin, bir haber sitesinde yer alan bir makale, aslında bir markanın ürün veya hizmeti hakkında bilgi veren bir native reklam olabilir. Ayrıca, sosyal medya platformlarında kullanıcının ilgi alanlarına uygun olarak gösterilen sponsorlu gönderiler de native reklamlara örnektir.

Native reklamların temel amacı, marka bilinirliğini artırmak ve hedef kitleyle doğal bir etkileşim kurmaktır. Bu reklamlar, kullanıcıların ilgisini çekmek ve içeriğe organik bir şekilde dahil olmak için hikaye anlatımı ve değerli bilgi sunma tekniklerini kullanır. Tüketicilerin reklam karşıtı tutumlarına bir yanıt olarak ortaya çıkan native reklamlar, daha az göze batan ve kullanıcı deneyimine saygılı bir reklamcılık yaklaşımı sunar.

Native Reklam Örneği

Yeniden Pazarlama (Remarketing) Reklamları

Remarketing, daha önce bir web sitesini ziyaret etmiş veya bir uygulamayı kullanmış olan kullanıcılara yeniden ulaşmayı amaçlayan bir dijital reklamcılık stratejisidir. Bu yaklaşım, özellikle ürün veya hizmetleriyle ilgilenmiş ancak herhangi bir satın alma işlemi yapmamış kişilere yöneliktir. Remarketing, kullanıcıların çevrimiçi davranışlarını takip ederek, onlara özelleştirilmiş reklamlar sunar. Bu reklamlar, sosyal medya platformları, arama motorları, e-postalar ve diğer web sitelerinde görüntülenebilir.

Remarketing stratejisinin temel amacı, markanın kullanıcının zihninde kalıcılığını artırmak ve potansiyel müşterileri satın alma işlemine teşvik etmektir. Örneğin, bir online alışveriş sitesini ziyaret edip bir ürünü sepete ekleyen ancak satın almayı tamamlamayan bir kullanıcı, daha sonra farklı web sitelerinde veya sosyal medya platformlarında aynı ürünün reklamlarını görebilir.

Remarketing, kullanıcılara daha ilgili ve kişiselleştirilmiş reklam deneyimleri sunarak dönüşüm oranlarını ve marka sadakatini artırmada etkilidir. Bu yaklaşım, kullanıcıların ilgi alanlarına ve geçmiş etkileşimlerine dayanarak reklam içeriklerini optimize eder, böylece reklamların alaka düzeyi ve etkisi artar.

Dijital Reklam Metrikleri

Dijital reklamcılıkta kullanılan başlıca metrikler, reklam kampanyalarının etkinliğini ölçmek ve performansını değerlendirmek için kritik öneme sahiptir. İşte en yaygın dijital reklam metrikleri:

Tıklama Başına Maliyet (CPC – Cost Per Click)

Tıklama Başına Maliyet (CPC – Cost Per Click), dijital reklamcılıkta, bir reklama her tıklama yapıldığında reklamverenin ödediği ortalama maliyeti ifade eden önemli bir metriktir. Bu ölçüm, özellikle pay-per-click (PPC) reklam modellerinde kullanılır ve reklamverenlerin reklamlarının maliyet etkinliğini değerlendirmelerine yardımcı olur.

  • Hesaplama Yöntemi: CPC, toplam reklam harcamasının toplam tıklama sayısına bölünmesiyle hesaplanır.
  • Maliyet Etkinliğinin Değerlendirilmesi: Düşük bir CPC, reklamın her tıklama için daha az maliyetle daha fazla potansiyel müşteriye ulaştığını gösterir. Yüksek bir CPC ise genellikle daha fazla maliyet ve daha düşük maliyet etkinliği anlamına gelir.
  • CPC Örneği: Diyelim ki bir online giyim mağazası, yeni bir koleksiyon tanıtımı için bir Google Ads kampanyası yürütüyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Toplam Harcama: 2.000 Dolar.
Toplam Tıklama Sayısı: 1.000 Tıklama.
CPC Hesaplama:

Bu örnekte, mağazanın her bir reklam tıklaması için ortalama olarak 2 dolar ödediği anlaşılmaktadır. Bu maliyet, kampanyanın rekabet düzeyine, hedeflenen kitleye, anahtar kelimelerin seçimine ve reklamın genel çekiciliğine bağlı olarak değişebilir. Eğer sektör ortalaması 1.50 dolar ise, bu durumda mağazanın CPC’si sektör ortalamasından yüksek demektir ve bu, reklam stratejisinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret edebilir. Reklamverenler, genellikle daha düşük bir CPC elde etmek için reklam metinlerini, hedef kitle seçimlerini ve anahtar kelimelerini optimize etmeye çalışır.

Gösterim Başına Maliyet (CPM – Cost Per Mille)

Gösterim Başına Maliyet (CPM – Cost Per Mille), dijital reklamcılıkta her bin reklam gösterimi için ödenen ortalama maliyeti ifade eden bir metriktir. “Mille”, Latince’de “bin” anlamına gelir, bu nedenle CPM, bin gösterim başına yapılan maliyeti temsil eder. Bu ölçüm, özellikle marka bilinirliği ve geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen kampanyalarda sıkça kullanılır.

  • Hesaplama Yöntemi: CPM, toplam reklam harcamasının bin gösterime bölünmesiyle hesaplanır.
  • Kullanım Alanları: CPM, özellikle kullanıcıların tıklamalarından ziyade, reklamın görünürlüğünün ve erişiminin önemli olduğu kampanyalarda tercih edilir. Bu, genellikle marka bilinirliği ve tanıtım odaklı kampanyalarda kullanılır.
  • CPM Örneği: Bir eğlence şirketi, yeni bir film serisini tanıtmak için bir sosyal medya reklam kampanyası başlatıyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Toplam Harcama: 5.000 Dolar.
Toplam Gösterim Sayısı: 2 Milyon Gösterim.

Bu örnekte, şirketin her bin reklam gösterimi için ortalama 2.5 dolar ödediği hesaplanır. Bu, reklamın geniş bir kitleye ulaşmasını sağlarken, gösterim başına düşük maliyet anlamına gelir. CPM, özellikle geniş kitlelere ulaşmak ve marka bilinirliğini artırmak isteyen kampanyalar için uygun bir maliyetlendirme modelidir. Reklamverenler, bu metrikle reklamlarının ne kadar geniş bir kitleye ulaştığını ve buna bağlı olarak ne kadar maliyetlendirildiğini değerlendirebilirler.

Tıklama Oranı (CTR – Click Through Rate)

Tıklama Oranı (TO) bir reklamın gösterim sayısına göre aldığı tıklama sayısının yüzdesidir. Bu oran, reklamın ne kadar etkili olduğunu ve kullanıcıları harekete geçirme kapasitesini gösterir. Tıklama oranı şu formül ile hesaplanır:

  • Önemi: Yüksek bir TO, reklamın ilgi çekici ve alakalı olduğunu gösterir. Kullanıcılar reklamı yalnızca görmekle kalmıyor, aynı zamanda tıklama eylemini de gerçekleştiriyorlar demektir.

Örnek:

Diyelim ki iki farklı reklam kampanyanız var: Kampanya A ve Kampanya B.

Kampanya A:

  • Gösterim Sayısı: 1.000
  • Tıklama Sayısı: 50
  • Tıklama Oranı Hesaplama: 50/1000*100=%5

Kampanya B:

  • Gösterim Sayısı: 1.000
  • Tıklama Sayısı: 20
  • Tıklama Oranı Hesaplama: 20/1000*100=%2

Bu durumda, Kampanya A’nın TO’su %5 iken, Kampanya B’nin TO’su %2’dir. Bu, Kampanya A’nın, aynı sayıda gösterime rağmen, Kampanya B’ye göre daha fazla tıklama çektiğini ve dolayısıyla daha etkili olduğunu gösterir. TO, reklamın kullanıcılar üzerindeki çekiciliğini ve etkileşimini ölçmek için kullanışlı bir araçtır. Yüksek bir TO, reklamın hedef kitlesi için alakalı ve ilgi çekici olduğunu gösterirken, düşük bir TO, reklam içeriğinin veya hedeflemesinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret edebilir.

Dönüşüm Oranı (Conversion Rate)

Dönüşüm Oranı (Conversion Rate), dijital reklamcılık ve pazarlama alanında, bir reklam veya kampanyanın tıklamalarının, belirlenen bir hedefe (dönüşüme) ne kadar etkili bir şekilde ulaştığını gösteren bir metriktir. Bu oran, genellikle bir yüzde olarak ifade edilir ve reklamın kullanıcıları istenen eylemi gerçekleştirmeye ne kadar başarılı bir şekilde ikna ettiğini ölçer.

  • Hesaplama Yöntemi: Dönüşüm oranı, toplam dönüşüm sayısının toplam tıklama sayısına bölünmesiyle ve sonucun yüzde olarak ifade edilmesiyle hesaplanır. Formül:
  • Önemi: Dönüşüm oranı, reklam kampanyasının etkinliğini ve kullanıcıların reklamla ne kadar etkileşim kurduğunu gösterir. Yüksek bir dönüşüm oranı, reklamın hedef kitlesine uygun olduğunu ve istenilen eylemi gerçekleştirmeye teşvik ettiğini gösterir.
  • Dönüşüm Oranı Örneği: Bir online kitapçı, yeni bir promosyon için Google Ads üzerinden bir reklam kampanyası başlatıyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Toplam Tıklama Sayısı: 4.000 Tıklama.

Gerçekleşen Dönüşüm Sayısı: 200 Satış.

Dönüşüm Oranı Hesaplama: Dönüşüm oranı= (200/4000)*100= %5

Bu örnekte, kitapçının reklam kampanyasının dönüşüm oranı %5 olarak hesaplanmıştır. Bu, reklamın 4.000 tıklamasının 200 satışa dönüştüğü anlamına gelir. Yani, tıklamaların yalnızca küçük bir yüzdesi satışa dönüşmüştür. Bu oran, kampanyanın genel performansını değerlendirmede kullanılır ve pazarlama stratejilerinin, hedefleme ve reklam içeriğinin optimizasyonu için yol gösterici olabilir. Örneğin, dönüşüm oranını artırmak için hedefleme stratejilerinin iyileştirilmesi veya reklam metninin daha çekici hale getirilmesi gerekebilir.

Toplam Gösterim (Impressions)

Toplam Gösterim (Impressions), dijital reklamcılıkta bir reklamın kaç kez görüntülendiğini ifade eden bir metriktir. Bu gösterimler, reklamın bir web sayfasında, sosyal medya platformunda veya diğer dijital ortamlarda kaç kez gösterildiğini gösterir. Gösterim sayısı, reklamın ne kadar geniş bir kitleye ulaştığını ve ne kadar sık görüntülendiğini ölçer, bu da marka bilinirliği ve erişim açısından önemlidir.

Toplam Gösterimlerin Detayları:

  • Tanım: Gösterimler, bir reklamın ekranda görünme sayısını ifade eder. Reklam, aynı kullanıcıya birden fazla kez gösterilebilir.
  • Kullanım Alanları: Gösterim sayısı, genellikle reklam kampanyalarının kapsamını ve erişimini değerlendirmek için kullanılır. Bu, özellikle marka bilinirliğini ve görünürlüğünü artırmak isteyen kampanyalar için önemlidir.
  • Gösterim Örneği: Diyelim ki bir spor giyim markası, yeni bir ürün lansmanı için bir sosyal medya reklam kampanyası başlatıyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Reklamın Süresi: 1 Hafta.
Toplam Gösterim Sayısı: 300.000 Gösterim.

Değerlendirme: Bu, markanın reklamının bir hafta içinde 300.000 kez görüntülendiği anlamına gelir. Bu yüksek gösterim sayısı, reklamın geniş bir kitleye ulaştığını ve sıkça görüntülendiğini gösterir. Ancak, bu gösterimlerin ne kadarının benzersiz kullanıcılara yapıldığı bilinmediği için, reklamın gerçek erişimi hakkında tam bir fikir vermez.

Bu örnek, gösterim sayısının reklamın geniş bir kitleye ne kadar ulaştığını gösterdiğini, ancak bu gösterimlerin her birinin ne kadar etkili olduğunu değerlendirmek için ek metriklerin (örneğin, tıklama oranı veya dönüşüm oranı) kullanılması gerektiğini ortaya koyar. Gösterim sayısı, özellikle marka bilinirliği ve erişim odaklı kampanyalar için önemli bir metriktir.

Toplam Tıklama (Clicks)

Toplam Tıklama (Clicks), dijital reklamcılıkta bir reklamın kaç kez tıklandığını gösteren bir metriktir. Bu tıklamalar, kullanıcıların reklama gösterdiği ilgi ve etkileşimi ifade eder ve reklamın çekiciliğinin bir göstergesi olarak kabul edilir.

Toplam Tıklamaların Detayları:

  • Tanım: Toplam tıklama sayısı, bir reklamın belirli bir süre içinde ne kadar çok tıklanmış olduğunu gösterir.
  • Önemi: Tıklama sayısı, reklamın kullanıcılar tarafından ne kadar ilgi çekici bulunduğunu ve içeriğin kullanıcıları harekete geçirme potansiyelini gösterir.
  • Tıklama Örneği: Bir kozmetik markası, yeni bir cilt bakım serisini tanıtmak için bir dijital reklam kampanyası başlatıyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Reklamın Süresi: 2 Hafta.
Toplam Tıklama Sayısı: 10.000 Tıklama.
Değerlendirme: Bu, markanın reklamının iki hafta boyunca 10.000 kez tıklandığı anlamına gelir. Bu yüksek tıklama sayısı, reklamın kullanıcılar tarafından ilgi çekici bulunduğunu ve içeriğin tıklama yapmaya teşvik ettiğini gösterir.

Bu örnekte, kozmetik markasının reklam kampanyasının yüksek bir etkileşim aldığı görülür. Tıklama sayısı, kullanıcıların reklama olan ilgisini ve içeriğin çekiciliğini gösterir. Ancak, bu tıklamaların ne kadarının satış veya dönüşüme dönüştüğünü anlamak için dönüşüm oranı gibi başka metriklerin de incelenmesi gerekir. Toplam tıklama sayısı, özellikle kullanıcı etkileşimi ve reklam içeriğinin çekiciliği hakkında fikir veren önemli bir metriktir.

Yatırımın Getirisi (ROI – Return on Investment)

Yatırımın Getirisi (ROI – Return on Investment), reklam ve pazarlama kampanyalarının finansal başarısını değerlendirmek için kullanılan bir metriktir. ROI, yapılan reklam yatırımının getirdiği net karın, bu yatırımın maliyetine oranını ifade eder ve genellikle yüzde olarak hesaplanır. ROI, şu formülle hesaplanır:

Önemi: ROI, bir reklam kampanyasının maliyetini karşılama ve kâr getirme derecesini gösterir. Pozitif bir ROI, yatırımın kârlı olduğunu, negatif bir ROI ise yatırımın zarar getirdiğini gösterir.
ROI Örneği: Bir restoran, yeni bir menü tanıtımı için online reklam kampanyası yürütüyor. Kampanya detayları şu şekilde:

  • Reklam Yatırımı: 2.000 Dolar.
  • Reklamdan Elde Edilen Toplam Gelir: 10.000 Dolar.
  • Net Kar: Reklamdan elde edilen gelir – Reklam yatırımı = 10.000 – 2.000 = 8.000 Dolar.
  • ROI Hesaplama: ROI=(8000/2000)*100= %400

Bu örnekte, restoranın reklam kampanyası %400 ROI elde etmiş, bu da yapılan reklam yatırımının dört katı kadar kâr getirdiği anlamına gelir. Bu yüksek ROI değeri, kampanyanın finansal olarak başarılı olduğunu ve yatırıma değer kattığını gösterir. ROI, reklam ve pazarlama kampanyalarının genel etkinliğini ve kârlılığını ölçmek için kritik bir araçtır. Pozitif bir ROI, kampanyanın başarılı olduğunu ve işletmeye değer kattığını gösterirken, düşük veya negatif bir ROI, stratejilerin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eder.

Maliyet Başına Dönüşüm (CPC – Cost Per Conversion)

Maliyet Başına Dönüşüm (CPC – Cost Per Conversion), bir reklam veya pazarlama kampanyasında elde edilen her bir dönüşüm için yapılan ortalama maliyeti ifade eden bir metriktir. Bu ölçüm, kampanyanın dönüşüm başına maliyet etkinliğini değerlendirmek için kullanılır ve özellikle dönüşüm odaklı kampanyalar için önemlidir.

  • Hesaplama Yöntemi: CPC, toplam reklam harcamasının toplam dönüşüm sayısına bölünmesiyle hesaplanır.
  • Formül: CPC= Toplam harcama/Toplam Dönüşüm Sayısı
  • Önemi: CPC, bir kampanyanın her bir dönüşüm için ne kadar maliyetli olduğunu gösterir. Düşük bir CPC, daha az maliyetle daha fazla dönüşüm elde edildiğini gösterir, bu da maliyet etkinliği açısından olumlu bir durumdur.
  • CPC Örneği: Bir online eğitim platformu, yeni bir kurs serisinin tanıtımı için dijital reklam kampanyası yürütüyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Toplam Harcama: 5.000 Dolar.
Toplam Dönüşüm Sayısı (Kurs Kaydı): 250 Kayıt.
CPC Hesaplama: CPC=5000$/250 Kayıt=20$/Kayıt

Bu örnekte, eğitim platformunun her bir kurs kaydı için ortalama olarak 20 dolar maliyetle dönüşüm elde ettiği hesaplanır. Bu maliyet, kampanyanın anahtar kelimelerinin rekabet düzeyine, hedeflenen kitleye ve reklamın genel çekiciliğine bağlı olarak değişebilir. Eğer platform, her kayıttan elde ettiği ortalama gelirin 20 doların üzerinde olduğunu hesaplar ise, bu durumda kampanya maliyet etkin olarak kabul edilebilir. CPC, reklamverenlerin kampanyalarının dönüşüm başına ne kadar maliyetli olduğunu anlamalarını sağlar ve bütçe dağılımı, hedefleme ve reklam içeriği optimizasyonu için önemli bir metriktir.

Etkileşim Oranı (Engagement Rate)

Etkileşim Oranı (Engagement Rate), dijital reklamcılık ve sosyal medya pazarlamasında, bir reklamın veya gönderinin kullanıcılar tarafından ne kadar etkileşim aldığını gösteren bir metriktir. Bu etkileşimler beğeniler, yorumlar, paylaşımlar, tıklamalar gibi kullanıcı aktivitelerini içerebilir ve genellikle reklamın veya gönderinin toplam gösterim sayısına oranlanarak hesaplanır.

  • Hesaplama Yöntemi: Etkileşim oranı, toplam etkileşim sayısının toplam gösterim sayısına bölünmesi ve sonucun yüzde olarak ifade edilmesiyle hesaplanır. Formül: Etkileşim oranı= (Toplam Etkileşim Sayısı/Toplam Gösterim Sayısı)x100
  • Önemi: Etkileşim oranı, bir reklamın veya gönderinin kullanıcılar tarafından ne kadar ilgi çekici ve dikkat çekici olduğunu gösterir. Yüksek bir etkileşim oranı, içeriğin kullanıcılar tarafından iyi karşılandığını ve etkileşimi teşvik ettiğini gösterir.
  • Etkileşim Oranı Örneği: Bir moda markası, Instagram üzerinde yeni bir ürün koleksiyonunu tanıtan bir gönderi paylaşıyor. Gönderi detayları şu şekilde:

Toplam Gösterim Sayısı: 10.000 Gösterim.
Toplam Etkileşim Sayısı (Beğeniler, Yorumlar, Paylaşımlar): 500 Etkileşim.
Etkileşim Oranı Hesaplama: Etkileişim Oranı=(500/10.000)*100=%5

Bu örnekte, moda markasının Instagram gönderisinin etkileşim oranı %5 olarak hesaplanmıştır. Bu, gönderinin 10.000 gösterim üzerinden 500 etkileşim aldığı anlamına gelir. Yüksek bir etkileşim oranı, markanın takipçileri tarafından içeriğin ilgi çekici ve alakalı bulunduğunu gösterir. Etkileşim oranı, özellikle sosyal medya pazarlamasında, içeriğin kullanıcılarla ne kadar başarılı bir şekilde etkileşime girdiğini anlamak için kritik bir metriktir. Bu metrik, içerik stratejilerinin, hedef kitleye uygunluğunu ve içeriğin genel çekiciliğini değerlendirmede yardımcı olur.

Görüntüleme Başına Maliyet (CPV – Cost Per View)

Görüntüleme Başına Maliyet (CPV – Cost Per View), özellikle video reklamlarda kullanılan bir maliyet metriğidir. CPV, bir video reklamın her bir görüntülenmesi için ödenen ortalama maliyeti ifade eder. Bu ölçüm, video reklamların maliyet etkinliğini değerlendirmek ve bütçe planlaması yapmak için kullanılır.

  • Hesaplama Yöntemi: CPV, toplam reklam harcamasının toplam görüntülenme sayısına bölünmesiyle hesaplanır. Formül: CPV= Toplam Harcama/Toplam Görüntülenme Sayısı
  • Kullanım Alanları: CPV genellikle YouTube gibi platformlarda ve video içerikli diğer reklam kampanyalarında kullanılır. Bu metrik, reklamverenlere video reklamlarının her bir görüntülenmesinin maliyetini anlamada yardımcı olur.
  • CPV Örneği: Bir teknoloji şirketi, yeni bir akıllı telefonun lansmanı için YouTube üzerinde bir video reklam kampanyası başlatıyor. Kampanya detayları şu şekilde:

Toplam Harcama: 3.000 Dolar.
Toplam Görüntülenme Sayısı: 150.000 Görüntülenme.
CPV Hesaplama: CPV= 3.000 Dolar/150.000 Görüntülenme= 0.02 Dolar/görüntülenme

Bu örnekte, teknoloji şirketinin YouTube video reklam kampanyasının CPV’si 0.02 dolar olarak hesaplanır. Bu, her bir video görüntülenmesi için şirketin ortalama olarak 2 sent ödediği anlamına gelir. Bu maliyet, kampanyanın hedeflediği kitle, video içeriğinin çekiciliği ve platformun rekabet düzeyine bağlı olarak değişebilir. CPV, video reklam kampanyalarının her bir görüntülenmesinin maliyet etkinliğini değerlendirmek için önemli bir metriktir ve reklamverenlere reklam stratejilerini ve bütçe dağılımlarını optimize etmeleri için değerli bilgiler sunar.

Özet: Bu metrikler, reklam kampanyalarının performansını ölçmek, iyileştirmek ve gelecekteki stratejileri şekillendirmek için kullanılır. Her bir metrik, kampanyanın farklı yönlerini ele alır ve reklamverenlere kampanyalarının etkinliğini anlamalarında yardımcı olur.

Dijital Reklamcılığın En İyi Uygulamaları

” Tüketicilerin satın alıp almamalarına gerçekten karar veren şey, reklamınızın biçimi değil içeriğidir.”
David Ogilvy (Ogilvy & Mather’ın Kurucusu )

Bir sonraki dijital reklam kampanyanızı başlatmanıza yardımcı olacak beş basit ama önemli en iyi uygulamayı burada bulabilirsiniz .

Güçlü ve Net Bir Harekete Geçirici Mesaj (CTA) Oluşturun

CTA’lar, kullanıcıyı belirli bir eylem yapmaya teşvik eder. Mesajınız net, öz ve eyleme yönlendirici olmalıdır. Hedef kitlenizin ihtiyaçlarını ve ilgilerini anlayarak, onlara hitap eden bir CTA oluşturun.

İpucu: CTA’nızı öne çıkarın ve kullanıcıların gözünden kaçmayacak şekilde tasarlayın. Renkler, fontlar ve buton yerleşimleri, kullanıcıların dikkatini çekmek ve tıklamaya teşvik etmek için önemlidir.

Basit ve Açık Bir Tasarım Tutun

Dijital reklamlarınızın tasarımı, mesajınızı hızla iletecek şekilde sade ve net olmalıdır. Karmaşık ve yoğun tasarımlar kullanıcıyı yorabilir ve ilgisini dağıtabilir.

İpucu: Görsel hiyerarşi kullanın; anahtar unsurları (başlık, logo, CTA) ön plana çıkarın. Minimalist tasarımlar ve temiz çizgiler kullanarak kullanıcının mesaja odaklanmasını sağlayın.

Cihaz ve Platforma Uygun İçerik Oluşturun

Reklamlarınızın farklı cihazlar ve platformlar üzerinde nasıl göründüğünü göz önünde bulundurun. Mobil cihazlar, masaüstü bilgisayarlar ve tabletler için optimize edilmiş reklamlar oluşturun.

İpucu: Her platformun benzersiz özelliklerini ve kullanıcı davranışlarını araştırın. Örneğin, Instagram ve Facebook reklamları görsel ağırlıklı iken, LinkedIn reklamları daha profesyonel ve metin odaklı olabilir.

Sürekli Test Edin ve Optimize Edin

A/B testi, hangi reklam unsurlarının (başlık, görsel, CTA) daha iyi performans gösterdiğini belirlemenize yardımcı olur. Farklı versiyonları test ederek en etkili kombinasyonu bulun.

İpucu: Küçük değişikliklerle başlayın ve her testten sonra elde ettiğiniz verileri analiz edin. Başlıklar, görseller, mesaj içeriği ve hatta buton renkleri üzerinde denemeler yapın.

Hedef Kitlenizi İyi Tanıyın ve Kişiselleştirin

Hedef kitlenizin demografik özelliklerini, davranışlarını ve tercihlerini anlayın. Bu bilgileri kullanarak, onlara daha alakalı ve kişisel reklamlar sunun.

İpucu: Hedef kitle segmentasyonu yaparak, farklı gruplara yönelik özel içerikler oluşturun. Kişiselleştirme, kullanıcıların reklamlarınızla daha fazla etkileşime girmesini sağlar.

Görsel ve Metni Dengeli Kullanın

Görseller dikkat çekerken, metin mesajınızı iletir. Her iki unsuru da etkili bir şekilde kullanarak, kullanıcının ilgisini çekin ve mesajınızı net bir şekilde iletin.

İpucu: Görsel unsurları çarpıcı ve ilgi çekici yapın ama aynı zamanda metnin okunabilir ve anlaşılır olmasına özen gösterin. Görsel ve metni, birbirini tamamlayacak şekilde tasarlayın.

Dijital Reklam Dolandırıcılıkları

Dijital reklamcılığın markalara sağladığı faydaların yanı sıra, sektör ne yazık ki dolandırıcılık faaliyetleriyle de kuşatılmış durumda. Bilgisayar korsanları ve dolandırıcılar, reklamverenlerin bütçesinin büyük bir kısmını tüketen etik olmayan uygulamalar kullanıyor. . İşte 2024’te dikkat edilmesi gereken beş reklam dolandırıcılığı örneği:

Botlar ve Botnet’ler:

Sahtekar yayıncılar, web sitelerine yapay bir şekilde yüksek miktarda trafik ve tıklama çekmek için botnet’leri kullanır. Bu botnet’ler, bir grup otomatik botun kontrol edilmesini sağlayarak, yayıncıların gelir hedeflerine ulaşmasına olanak tanır. Ancak, bu tür etkinlikler reklamverenler için hiçbir gerçek değer yaratmaz. Botlar ayrıca, web sunucularını kapasitesinin üzerinde zorlayarak web sitelerinin hedef kullanıcılar tarafından erişilemez hale gelmesine ve Hizmet Reddi (DoS) saldırılarına neden olabilir. Botların insan versiyonu ise tıklama çiftlikleridir. Bu çiftliklerde, insanlar düşük maliyetle sadece reklamlara tıklamak için çalışır ve yine bu durum reklamverenlere gerçek bir fayda sağlamaz.

Piksel Doldurma:

Piksel doldurma, aynı zamanda İframe doldurma olarak da bilinen, 1×1 piksel boyutunda (insan gözüyle görülemeyecek kadar küçük) olan reklamların web sayfalarına yerleştirilmesi işlemidir. Bu uygulama, web sayfası her ziyaret edildiğinde, ziyaretçinin reklamı görmemiş olmasına rağmen bir gösterim olarak kaydedilir. Bu durum, reklamverenlerin görünürde hiçbir etkileşim olmadan reklam için para ödemesine neden olur. Piksel doldurma, reklamverenler için yanıltıcı ve etik olmayan bir uygulamadır, çünkü gerçek bir kullanıcı etkileşimi olmaksızın gösterim sayıları şişirilir.

Popunder’lar:

Popunder’lar, genellikle kalitesiz web siteleri tarafından kullanılan bir tür reklam şeklidir. Bu reklamlar, açılır pencerelerin aksine, ana pencerenin altında açılırlar ve genellikle kullanıcının farkında olmadığı şekilde arka planda kalırlar. Kullanıcı web sayfasını ziyaret ettiğinde, popunder penceresi otomatik olarak açılır ancak ana pencerenin gerisinde kaldığı için genellikle görünmez. Bu durumda, kullanıcı reklamı fark etmese bile, bir gösterim kaydedilir. Popunder’lar, doğrudan dolandırıcılık olarak kabul edilmeseler de, reklamverenler için gerçek bir değer yaratmazlar, çünkü kullanıcılar bu reklamlarla etkileşime girme olasılığı düşüktür.

Alan Adı Sahtekarlığı:

Alan adı sahtekarlığı, reklamverenleri yanıltmak için kullanılan bir dolandırıcılık türüdür. Bu durumda, reklamverenler reklamlarının yüksek kaliteli ve alakalı web sitelerinde görüneceğine inandırılır, ancak gerçekte reklamları çok daha düşük kaliteli veya alakasız sitelerde yayınlanır. Dolandırıcılar, reklamverenin ve ziyaretçilerin fark etmemesi için çeşitli teknikler kullanır. Örneğin, gerçekte var olmayan prestijli bir web sitesinin ismini taklit ederek, reklamverenin reklamının bu sitede yer aldığını düşünmesini sağlarlar. Bu tür sahtekarlık, sadece dolandırıcıya yarar sağlar ve reklamverenlerin yatırımlarının boşa gitmesine neden olur.

Reklam Yığınlama:

Reklam yığınlama, birden fazla reklamın bir web sayfasında üst üste yüklenmesi ve sadece en üstteki reklamın görünür olması şeklinde gerçekleşen bir dolandırıcılık türüdür. Bu yöntemle, sayfa ziyaret edildiğinde yalnızca bir reklam görünse de, arka planda yığılmış olan diğer reklamlar da birer gösterim olarak sayılır. Sonuç olarak, kullanıcı, reklamverenlere fatura edilen ancak kendisinin hiç göremediği diğer reklamları fark etmez. Bu durum, reklamverenler için yanıltıcıdır çünkü reklamlarının gerçekten görüntülendiğini düşünürken aslında birçok reklam kullanıcılar tarafından hiç görülmüyor. Reklam yığınlama, reklamverenlerin yatırımlarını boşa çıkarır ve etkileşim ya da dönüşüm sağlamada hiçbir gerçek değer yaratmaz.

Dijital Reklamcılığın Zorlukları

Dijital reklamcılık, reklam sahtekarlığı gibi sorunların yanı sıra, reklamverenler ve yayıncılar için bir dizi benzersiz zorluk sunar. İşte bu zorlukların bazıları ve bunların üstesinden gelmek için önerilen stratejiler:

Reklam Engelleyiciler :

Reklam engelleyiciler, web sitelerinde ve mobil uygulamalarda görünen reklamları engelleyerek, kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi hedefler. Ancak, bu durum reklamverenlerin ve yayıncıların gelir kaynağını önemli ölçüde azaltabilir.

Çözüm Önerileri: Yayıncılar, reklam engelleyicilerin tespit edemediği yerel reklamcılık gibi alternatif yöntemlere yönelebilir. Yerel reklamlar, kullanıcı arayüzüne entegre edildiğinde daha az rahatsız edici olur ve kullanıcı deneyimini bozmaz.

Artan Reklam Maliyetleri:

Sosyal medya ve arama motoru pazarlaması (SEM) gibi platformlarda reklam maliyetleri sürekli artmaktadır. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için büyük bir bütçe yükü oluşturabilir.

Çözüm Önerileri: Maliyet etkinliğini artırmak için hedefleme stratejilerini iyileştirmek, daha niş kitlelere odaklanmak ve dönüşüm oranlarını optimize etmek önemlidir.

Şeffaflık Eksikliği:

Reklam sahtekarlıkları, standartların eksikliği ve etkili ölçümleme zorlukları, marka ve yayıncı ilişkilerini karmaşıklaştırıyor. Bu durum, etkili kampanyaların yürütülmesini engelleyebilir.

Çözüm Önerileri: Şeffaf raporlama ve açık iletişim, bu zorlukların üstesinden gelmede yardımcı olabilir. Markalar ve yayıncılar, ortak hedeflere ulaşmak için daha yakın işbirliği yapmalıdır.

Reklam Körlüğü:

Tüketiciler, kendileriyle ilgili olmayan reklamları sıklıkla görmezden gelme eğilimindedir. Google’ın araştırmasına göre, çevrimiçi reklamların %56,1’i kullanıcılar tarafından fark edilmiyor.

Çözüm Önerileri: Reklamların daha alakalı ve kişiselleştirilmesi, reklam körlüğünü azaltabilir. Ayrıca, yaratıcı ve yenilikçi reklam formatları kullanarak kullanıcıların dikkatini çekmek önemlidir.

2024 Dijital Reklamcılık Trendleri

2024 yılında küresel reklam harcamalarının %8,2 artarak 1 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor   2023’te reklam kanallarındaki trendler de gelişti. Dijital ev dışı (DOOH), bağlantılı TV (CTV) ve oyun içi reklamcılık gibi programatik kanallar, benimsenme ve yatırımda kayda değer bir büyüme kaydetti. Örneğin, 2023 yılı sonuna kadar oyun içi reklamcılık pazarındaki gelirin 2,86 milyar Euro’ya ulaşacağı, ardından yıllık bileşik %12,62 büyüme oranıyla artacağı ve bunun sonucunda 2027 yılına kadar 4,60 milyar Euro’luk bir pazar hacmine ulaşacağı öngörülüyor. (Kaynak)

İşte 2024 yılında artış göstermesi gereken dijital reklamcılık trendlerinden öne çıkan diğer başlıklar:

Yapay Zeka ve Makine Öğreniminin Artan Kullanımı:

Reklamverenlerin reklam hedeflemeyi, kişiselleştirmeyi ve teklif verme stratejilerini optimize etmek için muhtemelen daha gelişmiş yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmalarından yararlanması bekleniyor.  Bu teknoloji aynı zamanda tahmine dayalı analitik, tüketici davranışını ve tercihlerini tahmin etmek için de daha yoğun şekilde kullanılacak.

Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) Reklamcılığının Yükselişi:

AR ve VR teknolojilerinin büyümesiyle birlikte reklamverenler daha sürükleyici ve etkileşimli reklam deneyimleri sunacaklar.  Bu, sanal ürün denemelerini, etkileşimli 3D reklamları ve daha ilgi çekici hikaye anlatma tekniklerini içerecek.

Gizlilik Öncelikli Reklamcılık:

Gizlilik ve veri korumasıyla ilgili artan endişelere yanıt olarak reklamverenler, gizlilik konusunda daha bilinçli stratejilere yönelecekler.  Bu, üçüncü taraf verilerine daha az güvenmeyi ve birinci taraf veri toplama ve rızaya dayalı pazarlamaya daha fazla vurgu yapmayı gerektirecek. 

Sesli Arama ve Sesli Reklamların Genişletilmesi:

Akıllı hoparlörlerin ve sesli asistanların popülaritesiyle sesli arama artmaya devam ettikçe, sesli reklamlar (podcast’ler ve sesli arama için optimize edilmiş reklamlar dahil) daha yaygın hale gelecek.

İnteraktif ve Alışveriş Yapılabilir Video Reklamlar:

Video reklamcılığın daha etkileşimli öğelerle gelişmesi bekleniyor. İzleyiciler, daha fazla bilgi edinmek veya doğrudan reklamdan satın alma işlemi gerçekleştirmek için ürünlere tıklayarak video reklamlarla etkileşime geçecekler. 

Influencer Pazarlamada Büyüme:

Etkileyici pazarlamanın, mikro etkileyicilere ve niş kitlelere odaklanarak büyümeye devam etmesi bekleniyor. Markalar, daha özgün ve ilişkilendirilebilir reklamlar için etkileyicilerden giderek daha fazla yararlanabilir.

Programatik Reklamcılığın Evrimi:

Medya satın almak için otomatikleştirilmiş teknolojiyi kullanan programatik reklam satın almanın, daha iyi hedefleme yetenekleri ve daha verimli harcamayla daha karmaşık hale gelmesi bekleniyor.

Sürdürülebilirlik ve Etik Reklamcılık:

Tüketiciler çevre konusunda daha bilinçli hale geldikçe markalar sürdürülebilir ve etik reklam mesajlarına odaklanıyorlar.  Bu, çevre dostu uygulamaların vurgulanmasını veya sosyal amaçların desteklenmesini içeren reklamlarda artışa neden olacak. 

Yerelleştirme ve Coğrafi Hedefleme:

Reklamverenler, reklamları yerelleştirmeye ve tüketicileri coğrafi konumlarına göre hedeflemeye daha fazla önem vererek daha alakalı ve kişiselleştirilmiş reklam deneyimleri sağlayacaklar. 

Sosyal Ticaretin Entegrasyonu:

Alışveriş kanalları olarak sosyal medya platformlarının yükselişiyle birlikte, reklamverenler sosyal medya reklamlarına daha fazla doğrudan alışveriş olanağı entegre ederek kullanıcıların platformdan ayrılmadan alışveriş yapmalarına olanak tanıyacaklar. 

Dijital Reklamcılık Öğrenin!

Dijital reklamcılığın dinamik ve sürekli gelişen dünyasında başarılı olmak istiyorsanız, sürekli öğrenme ve kendinizi güncel tutma zorunluluğu vardır. Bu alanda uzmanlaşmak, dijital pazarlama stratejilerinizi geliştirmenize, hedef kitlenizle daha etkili bir şekilde iletişim kurmanıza ve dijital reklam kampanyalarınızın ROI’sini artırmanıza yardımcı olabilir.

Eğer dijital reklamcılık alanında derinlemesine bilgi edinmek ve becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, Survivor Dijital Akademi’nin  Dijital Reklamcılık eğitimlerine katılmalısınız.  Bu eğitim, dijital reklamcılığın temel prensiplerinden ileri seviye taktiklerine kadar geniş bir yelpazede konuları kapsamaktadır. Eğitim süresince, arama motoru pazarlaması, sosyal medya reklamcılığı, içerik pazarlaması, e-posta pazarlaması ve daha fazlası gibi konularda bilgi ve deneyim kazanabilirsiniz.

Eğitim programı gerçek dünya örnekleriyle desteklenmektedir. Bu sayede, teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da öğrenme fırsatı bulacaksınız.  Programın sonunda, dijital reklamcılık alanında güçlü bir temele sahip olacak ve kampanyalarınızı daha etkili bir şekilde planlayıp yürütebileceksiniz.

Dijital reklamcılık eğitimine katılarak, bu hızlı tempolu ve heyecan verici alanda kendinizi geliştirebilir, kariyerinizi ileriye taşıyabilir ve dijital dünyada rekabet avantajı elde edebilirsiniz. Eğitim detayları ve kayıt için linke tıklayın

Dijtial Reklamcılık Eğitimi