2025’te Sosyal Medya Pazarlamasına Yönelik 26 Tahmin

2025’e sayılı günler kaldı ve yılın bu zamanı geldiğinde, uzmanlar önümüzdeki yıl için tahminlerini paylaşmaya başlıyorlar. Biz bu yazımızda socialmediatoday.com’da yayınlanan “2025’te Sosyal Medya Pazarlamasına Yönelik 26 Tahmin‘i sizinle paylaşıyoruz. Her sene olduğu gibi bu sene de en isabetli tahminleri yapan yer olarak bu veriler çok değerli buluyor ve işimizi 2025’e planlarken mutlaka bu ön görüleri dikkate alıyoruz. Umarız ki sizin de işinize yarayacaklardır.
Social Media Today analistlerinin tespiti bu yıl, özellikle Yapay Zeka (AI) hakkında pek çok hatalı öngörüyle karşılaşacağız. (Buna biz de katılıyoruz.)

Üretken Yapay Zeka, şüphesiz dönüştürücü bir teknoloji trendidir ve birçok alanda etki yaratacaktır. Ancak, şu anda sahip olduğumuz üretken AI araçları ile gerçekten kendi kendine düşünebilen bilgisayar sistemleri arasındaki ayrım oldukça abartılıyor.Henüz otonom genel zekaya (AGI) yaklaşmış değiliz. ChatGPT bir IQ testini geçebilse de, bu onun bağımsız olarak “düşündüğü” anlamına gelmez.

Ancak asıl konumuz sosyal medyadaki gelişmeler ve önümüzdeki yıl sosyal medya manzarasının nasıl değişeceği. Yapay Zeka da burada öne çıkacak olsa da, etkisi birçok kişinin beklediğinden daha ölçülü olacak.

FACEBOOK 2025

Dünyanın en büyük sosyal platformu olmaya devam eden Facebook, “cool” statüsünü bir miktar kaybetmiş olsa da, Meta’nın amiral gemisi uygulaması, açık ara en aktif kullanıcı sayısına sahip uygulama olmaya devam ediyor.

Ancak bir çoğumuzun fark ettiği gibi son dönemde odak noktası değişti. Bağlantılarınızdan ziyade, daha çok eğlence odaklı içerikleri karşınıza çıkaran bir yapıya evrildi. Bunun yanı sıra Meta, yapay zekâ (YZ) araçlarına olan ilgiyi artırmak için, “Animasyon karakterleri için toga partisi hayal edin” gibi rastgele komutlar ekleyerek bu trendi de besliyor. Bu, sosyal medya etkileşimlerinin geleceği midir, emin değiliz. Ancak Meta’nın yükselen teknoloji trendlerini fırsata çevirme konusunda oldukça başarılı olduğu da bir gerçek.

İşte Faceook’u 2025’te bekleyen olası yenilikler:

Daha Fazla Yapay Zekâ

Meta, yapay zekâ konusunda büyük bir yatırım yaparak altyapısına milyarlarca dolar harcıyor. Bir zamanlar Meta’nın gelecekteki odak noktası metaverse idi, ancak yeni yapay zekâ araçlarının hızla yükselmesi, bu odağın bir dereceye kadar kaymasına neden oldu. Şimdi Zuckerberg ve ekibi, yapay zekâ yarışında liderlik etmeye çalışıyor.

Son dönemlerde Meta, Facebook ve Instagram içeriklerinin giderek daha fazla yapay zekâ tarafından oluşturulacağını öngörüyor. Şirket, kullanıcıları gönderilerinde ve eklerinde yapay zekâ araçlarını kullanmaya teşvik ediyor.

Meta’nın bu yöndeki bir diğer hamlesi ise tamamen yapay zekâ botlarıyla dolu bir sosyal uygulamanın geliştiricisi Michael Sayman’ı işe alması. Bu da Meta’nın bu yöne ağırlık vereceğinin bir göstergesi.

Kullanıcılar Bu İçerikleri Benimseyecek mi?

Sonuç olarak, Facebook akışınızda daha fazla yapay zekâ tarafından üretilmiş içerik göreceğiniz kesin. Meta, bu araçları oluşturmak için milyarlar harcıyor, bu yüzden bu yatırımı artırılmış kullanım oranlarıyla haklı çıkarmak istiyor. Ancak insanlar yapay zekâ tarafından üretilen sahte içerikleri gerçekten sevecek mi?

Bu konuda şüphelerimiz var. Ayrıca, bunun Meta’nın temel uygulamalarının ana işleviyle nasıl uyumlu olduğu da net değil. Yine de Meta’nın, yapay zekâ araçlarını her şekilde size kullanmaya zorlamaya devam etmesini bekleyebilirsiniz. Gen AI trendine daha sıkı bir şekilde yöneliyorlar.

Yeni Artırılmış Gerçeklik (AR) Deneyimleri

Meta’nın artırılmış gerçeklik (AR) gözlüklerinin yolda olduğunu biliyoruz. Şirket, yakın zamanda bu cihazın fiziksel bir prototipini tanıttı. Tüketicilere sunulması biraz zaman alacak olsa da, 2025 itibarıyla Meta’nın AR giyilebilir cihazlarına yönelik hazırlıklarını hızlandırdığını görebiliriz. Bu süreçte, AR gözlüklerini uygulamalarıyla entegre edecek yeni özellikler ve aktivasyonlar sunmayı hedefliyor.

Peki, bu nasıl gerçekleşecek?
Meta gönderileriyle bağlantılı daha fazla AR deneyimi görmeyi bekleyebilirsiniz. Buna, ürünler için deneme (Try On) özellikleri ve mobilya yerleşim seçenekleri gibi yenilikler de dahil olacak. Meta, AR gözlüklerinin popülerleşmesini sağlamak için artırılmış gerçeklik deneyimlerini olabildiğince ilgi çekici hale getirmeye çalışacak. Ayrıca, Meta Ray-Ban gözlükleri olan kullanıcılar için profil sayfalarına özel bir simge eklenmesi de muhtemel.

Neden?
Mavi tiklerin popülerliğinden biliyoruz ki kullanıcılar, önem ve statülerini göstermekten hoşlanıyor. Meta, AR gözlükleri veya Meta Ray-Ban sahibi olmayı bir statü sembolüne dönüştürmek istiyor. Profil fotoğrafınızın kenarına eklenen küçük bir güneş gözlüğü simgesi, bu algıyı güçlendirebilir. Bu statü göstergesi ve AR deneyimlerinin artışı, yeni cihazın tüketicilere sunulmasından önce AR kullanımını teşvik edebilir.

Bu adımlar, Meta’nın AR gözlüklerini piyasaya sürmeden önce artırılmış gerçeklik heyecanını artırmasına yardımcı olabilir.

VR Entegrasyonu

Benzer bir doğrultuda, metaverse hala Meta için uzun vadeli bir hedef olmaya devam ediyor. Bu nedenle, şirket VR (sanal gerçeklik) deneyimlerini öne çıkarmanın yeni yollarını arıyor.

Şu anda Meta, VR kullanmayan kullanıcıların da uygulamalardaki VR deneyimlerine katılabilmesini sağlayacak yöntemler geliştiriyor. Örneğin, VR ve VR olmayan kullanıcıların bir arada oyun oynayabileceği entegre deneyimler üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki dönemde, VR dünyalarının VR dışı platformlarda sunulduğu bu tür entegrasyonları daha sık görmeyi bekleyebilirsiniz.

Dijital Avatarlar ve Rolü

Meta’nın gelişen dijital avatarları da bu sürecin önemli bir parçası olacak. Şirket, karakter avatarlarını daha gerçekçi ve özelleştirilebilir hale getirmek için çalışıyor. Amaç, bu avatarların sizin dijital dünyadaki temsilleriniz olarak daha iyi bir uyum sağlaması. Nihai hedef, bu avatarların sizi daha fazla dijital alanda, özellikle metaverse’te temsil etmesi.

Bu kapsamda, Meta’nın avatar tabanlı deneyimlere daha fazla yatırım yapmasını bekleyebilirsiniz. Örneğin:

  • Avatar olarak oynayabileceğiniz yeni oyunlar,
  • Dijital sosyal ortamlar (Horizon gibi), burada avatarınız aracılığıyla diğer kullanıcılarla etkileşim kurabilirsiniz,
  • Geliştirilmiş VR deneyimleri, VR ve VR olmayan kullanıcıların bir arada etkileşim kurabileceği platformlar.


Özelleştirilebilir Avatar Öğeleri
Meta, avatarlar için markalı kıyafetler gibi özelleştirilebilir öğeler eklemeye devam edecek. Bu da kullanıcıların dijital kimliklerini güçlendirmelerine ve uygulamalarda daha üst düzey deneyimler yaşamalarına olanak sağlayacak.

Daha Fazla Video

Son dönemde Facebook’taki etkileşim artışlarının tamamı video gönderilerinden kaynaklanıyor. Bu yüzden haber akışınızda giderek daha fazla yapay zekâ önerisiyle gelen Reels videolarını görüyorsunuz.

Çünkü insanlar bu kısa klipleri izliyor. Uygulamada yalnızca takip ettiğiniz kişilerin ve sayfaların güncellemelerini görmek isteseniz bile, Meta sizi zaman zaman eski bir dizi veya filmden nostaljik bir kliple yakalamayı başarıyor.

Bu nedenle, Meta’nın özellikle Facebook’ta video içeriğe olan odağını 2025’te daha da artırmasını bekleyebilirsiniz.

Yeni Video Sekmesi
Facebook, bu amaçla yakın zamanda uygulamaya yeni bir video sekmesi ekledi. Tahmin edebileceğiniz gibi, ilham kaynağı TikTok. Hatta Meta’nın, bazı kullanıcılar için uygulamayı doğrudan bu video sekmesiyle açmasını ya da varsayılan olarak bunu ayarlama seçeneği sunmasını beklemek şaşırtıcı olmaz. Böylece etkileşim artışlarını daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Daha Fazla Video İçerik Teşviki
Meta, kullanıcıların daha fazla video içeriği paylaşmasını sağlamak için de teşviklerde bulunacak. Çünkü bu akışı beslemek için daha fazla içeriğe ihtiyaç duyuyor. Ancak işin özü, Meta’nın şu anda asıl gücünü videodan alıyor. Geçmişte denediği uzun soluklu, özel içeriklerden ziyade, TikTok’un yaptığı gibi kısa formatlı içerikler odak noktası olmuş durumda.

TikTok’un Yasaklanma İhtimali
Eğer TikTok, ABD’de yasaklanırsa, Meta bu alandaki liderliği üstlenmek için de hazırlık yapıyor. TikTok’a benzer özellikleriyle Meta, bu boşluğu doldurabilecek bir konuma geliyor.

Yapay Zekâ ile Reklam Geliştirmeleri

Reklamcılık alanında Meta, reklamverenleri otomatikleştirilmiş Advantage+ seçeneklerine yönlendirmeye devam ediyor. Bu seçenekler, genel olarak manuel hedefleme ile oluşturulan reklamlardan daha iyi sonuçlar sunuyor.

Meta’nın sistemlerinin bu alanda daha da gelişmesini bekleyebilirsiniz. Uygulama içi performans verileri, hangi kullanıcıların reklamlara daha fazla tıklama olasılığı taşıdığına dair sistemlere rehberlik ederek daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlıyor.

Elbette, reklam kampanyalarınızı yapay zekânın oluşturmasına güvenmek, üstelik yaratıcı içerik , hedefleme ve hatta bütçeleme dahil olmak üzere, başta garip gelebilir. Ancak, bu sistemler daha iyi sonuçlar sağlıyorsa denemeye değer.

Yapay Zekâ’nın Katkısı
Yapay zekâ, verileri işleyerek tanımlanmış parametrelerle uyum sağlayarak performansı optimize etmede büyük bir avantaj sunuyor. Bu sistemler, reklamlardan alınan verilerle sürekli olarak öğreniyor ve gelişiyor.

Yeni Kitlelere Ulaşma Fırsatı
Bu sistemleri kullanarak, daha önce hiç düşünmediğiniz yeni kitlelere ulaşabilirsiniz. Meta’nın yapay zekâ tabanlı reklam araçları, yalnızca sonuçları iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda reklamverenlere, hedefleme ve yaratıcı içerik üretimi gibi süreçlerde zaman kazandırıyor.

Instagram 2025

Instagram, sosyal medya platformları arasında bir tür “arabulucu” haline geldi. Her alandan biraz barındırıyor, ancak kendine özgü belirgin bir odağı kalmamış gibi görünüyor. Bir zamanlar fotoğraf paylaşım uygulamasıydı, ancak bu durum videonun, ardından Stories’in ve şimdi de Reels’in ortaya çıkmasıyla değişti. Artık Reels, etkileşimin ana itici gücü. Bu da Instagram’ı, sosyal grafiğin hala bir rol oynadığı, ama aynı zamanda ne tamamen TikTok ne de tamamen Facebook gibi olan bir platform haline getirdi.

İşte Instagram’ın önümüzdeki yıl hangi alanlara ağırlık verebileceğini düşündüğümüz noktalar:

Yapay Zekâ Destekli Filtreler

Meta, kullanıcıları yapay zekâ araçlarını kullanmaya teşvik etme konusunda oldukça istekli. Akış içinde, rastgele sahneler ve tasvirler oluşturmanızı öneren komutlarla bunu zaten sıkça deniyor.Ancak, bu tür içerikler çoğu kullanıcı için gerçekten çekici değil. Ya da en azından, Instagram’ın uzun süredir bilinen kişisel paylaşım odaklı amacına çok da uygun değil.

Daha Mantıklı Bir Yapay Zekâ Kullanımı

Bir sonraki adımın, Instagram fotoğrafları için yapay zekâ ile geliştirilmiş filtreler olacağını tahmin ediyoruz. Bu yaklaşım, tamamen yeni görseller oluşturmak yerine, kullanıcıların kendi çektiği fotoğraf ve videoları değiştirme veya geliştirme üzerine odaklanacak.

Yapay Zekâ ile Görsel Düzenleme
Meta, şu anda yakalanan videoları yapay zeka ile değiştirebilen bir araç olan “Movie Gen” üzerinde çalışıyor. Bu tür teknolojilerin, Instagram’da daha fazla yer bulmasını bekliyoruz. Özellikle hem fotoğraf hem de videolarda, içeriklerinize yapay zeka ile özel düzenlemeler ve etkileşimli filtreler sunan özellikler öne çıkabilir.

Kişisel Paylaşımı Güçlendirme
Bu, rastgele, kişisel deneyiminizle ilgisiz görseller oluşturmaktan çok daha mantıklı bir kullanım gibi görünüyor. Kullanıcıların kendi içeriklerini daha etkileyici ve yaratıcı hale getirmelerine yardımcı olarak, Instagram’ın kişisel paylaşım odaklı yapısını daha iyi destekleyecektir.

Ray-Ban Entegrasyonu

Meta, artırılmış gerçeklik (AR) giyilebilir teknolojilerine odaklandıkça, Instagram’ın da bu cihazlarla entegrasyonlarını artırmasını bekleyebiliriz. Bu, gelecek bağlantı aşamalarına zemin hazırlamak için önemli bir adım olacak.

Ray-Ban’dan Instagram’a İçerik Paylaşımı
Instagram’da, Ray-Ban gözlüklerden içerik paylaşımını kolaylaştıracak daha fazla özellik eklenebilir. Özellikle:

  • Canlı yayın entegrasyonu, zaten mümkün olan ancak daha fazla odaklanma ve işlevsellikle geliştirilecek bir alan.
  • Kullanıcıların gözlüklerinden içerik paylaşımını teşvik etmek için yeni araçlar veya kısa yollar.

Ray-Ban İçeriklerine Özel Bölüm
Instagram’ın, Meta Ray-Ban gözlükleriyle yakalanan içerikler için özel bir bölüm oluşturmasını ya da bu tür içeriklerin daha kolay bulunmasını sağlayacak bir arama özelliği eklemesini bekliyoruz. Bu, gözlüklerin yeteneklerini tanıtmak ve kullanıcıları bu teknolojiyi denemeye teşvik etmek için etkili bir yöntem olabilir.

Görselliğin Gücü ve Çapraz Tanıtım
Instagram’ın görsel odaklı yapısı, bu tür çapraz tanıtımlar için ideal bir platform. Meta’nın, AR gözlüklerinin lansmanına hazırlık olarak, Instagram’ı gözlük işlevselliğini sergileyecek yeni yollar bulmakla görevlendirmesi muhtemel.

AR/VR Çekim ve Mekansal Filtreler

Bu alan, Meta’nın artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) deneyimlerini geliştirme stratejisinde önemli bir yer tutacak. Kullanıcıların akış içinde 3D objeler oluşturmasını ve gerçek dünyayla etkileşime geçen VR benzeri AR deneyimleri inşa etmesini sağlamayı hedefleyecek.

Snapchat’in İlhamı ve Instagram’ın Olası Yönü
Snapchat, 2017 yılında Spectacles’ın lansmanından sonra World Lenses ile benzer bir adım atmıştı. Uygulamada dijital örtüşmelerle etkileşimli manzaralar oluşturmayı mümkün kılmıştı. Instagram’ın da benzer bir yaklaşım benimseyerek, Meta’nın AR gözlükleriyle daha da geliştirilecek AR deneyimlerine odaklanmasını bekleyebiliriz.

Etkileşimli Reklamlar ve AR Deneyimleri
Bu çerçevede Instagram’da şunları görebiliriz:

  • Etkileşimli reklamlar, kullanıcıları dijital dünyalara davet eden immersive deneyimler,
  • Gerçek dünya ortamlarını zenginleştiren AR efektleri,
  • Kullanıcıların kendi içeriklerini daha yaratıcı hale getirmek için mekansal filtreler ve araçlar.


Yapay Zekâ ve 3D İçerik Oluşturma
Meta’nın -yapay zekâ araçları burada devreye giriyor. Bu araçlar, kullanıcıların kolayca 3D objeler oluşturmasını ve bunları AR/VR ortamlarında kullanmasını sağlayabilir. Bu, karmaşık dijital yaratıcılığı daha erişilebilir hale getirerek daha fazla kişinin AR ve VR deneyimlerini şekillendirmesine olanak tanır.

Sosyal Uygulamalardan İmmersive Deneyimlere Geçiş
Bu adımlar, sosyal medya uygulamaları ile daha sürükleyici deneyimler arasındaki boşluğu doldurmaya yardımcı olabilir. Henüz bu yeni aşamaya tam anlamıyla ulaşmamış olsak da, Meta’nın gelecekteki AR ve VR teknolojilerinin neden önemli olduğunu kullanıcılarına gösterebilmesi büyük bir avantaj sağlayacak.

Threads ve Siyasi İçerik Kısıtlamalarının Hafifletilmesi

Threads, şu an için bu listeye kendi başlığıyla girecek kadar büyük bir platform değil;Aynı zamanda hala Türkiye’den kullanıma kapalı. Ancak Threads üzerinde, Meta’nın “siyasi” içerik kısıtlamalarını bir noktada hafifleteceği tahmin ediliyor.

Meta’nın Siyasi İçeriklere Mesafesi
Meta, haber ve politikadan uzaklaşmak istiyor. Bunun birkaç nedeni var:

  • Etkileşim odaklı yaklaşım: Haber dışı Reels içerikleri çok daha fazla etkileşim sağlıyor.
  • Kullanıcı geri bildirimleri: Pek çok kullanıcı, Facebook akışlarının siyasi içeriklerle dolmasından şikayetçi.


Bu strateji Facebook ve Instagram için mantıklı olabilir, ancak Threads gibi gerçek zamanlı sohbetler ve gündem tartışmalarına odaklanan bir platform için büyümeyi optimize etmek açısından bu yaklaşımın sürdürülebilir değil.

ABD Seçimleri ve Strateji Değişikliği
ABD seçimleri sırasında Threads kullanıcılarının, platformda en son gelişmeleri takip etmekte zorlandıklarını dile getirmesi, mevcut stratejinin bir eksikliğini ortaya koydu. Bu nedenle, seçim sonrası dönemde Meta’nın, Threads üzerinde siyasi gönderiler için uyguladığı erişim cezalarını hafifletmenin yollarını araştırmaya başlayacağı tahmin ediliyor.

Daha Canlı ve Etkileşimli Bir Platform
Gündeme dair daha fazla tartışmanın gerçek zamanlı olarak ortaya çıkması, Threads’ı genel olarak daha ilgi çekici bir deneyim haline getirebilir. Ayrıca Threads, X’e (eski Twitter) gerçek bir rakip olmak istiyorsa, bu gerçeği dikkate almak zorunda.

Snapchat 2025

Snapchat, genç kitleler arasında hala büyük bir popülerliğe sahip, ancak yetişkin kullanıcı tabanında benzer bir başarı elde edememiş durumda. Ayrıca artırılmış gerçeklik (AR) geliştirmelerinde lider konumda olsa da, çok daha büyük ve kaynak açısından güçlü rakiplerle karşı karşıya.

Snapchat, reklam fırsatlarını maksimize etmek ve hedef kitlesini genişletmek için çabalıyor. Ancak AR gözlükleri geliştirme çabaları, sınırlı bütçe ve kaynaklarla Meta ve Apple gibi dev rakiplere karşı sürdürülebilir olmayabilir.

AR Gözlüklerini Geliştirme Planlarının Revizyonu


Snap’in kendi AR gözlüklerini (Spectacles) rekabetçi bir ürün olarak geliştirme çabası, mevcut koşullar göz önüne alındığında oldukça zorlu bir hedef.

  • Meta ve Apple’ın Baskısı: Apple’ın VisionPro başlığı şu an pahalı ve halka açık kullanıma uygun değil. Ancak Meta’nın Ray-Ban AR gözlükleri hem gelişmiş hem de piyasada iyi bir satış performansı sergiliyor. Snap, daha küçük bir ekip ve daha az finansal kaynakla bu pazarda rekabet etmekte zorlanabilir.
  • Kaynak Yetersizliği: AR Spectacles’ın geliştirilmesi, hem Meta hem de Apple’ın teknoloji ve kaynak üstünlüğüne karşı mücadele etmek için yeterli finansal destekten yoksun olabilir.

Snap’in bu rekabeti sürdürmek yerine AR yazılım ve platform geliştirmeye odaklanması daha mantıklı bir yol gibi görünüyor.

Alternatif Bir Strateji: İş Birliği veya Entegrasyon
Snap’in AR alanındaki liderliğini sürdürebilmesi için şu stratejiler öne çıkabilir:

  • Apple veya Diğer Ortaklarla İş Birliği: Snap, Apple gibi güçlü bir ortakla iş birliği yaparak daha rekabetçi bir AR cihazı geliştirebilir.
  • AR Deneyimlerini Meta ile Entegre Etmek: Snap’in güçlü AR deneyimlerini Meta’nın AR cihazlarına entegre etmesi, uzun vadede daha büyük bir başarı sağlayabilir. Meta, AR deneyimlerini genişletmek için Snap’in yaratıcı ve yenilikçi AR araçlarına açık olabilir.


Snapchat’in AR Geliştirme Platformuna Odaklanması

  • Snap’in AR yazılım geliştirmeye odaklanması, şirket için daha sağlam bir strateji olabilir: Snap, geçen yıl ARES (AR Enterprise Services) adlı bir AR geliştirme platformu başlattı, ancak altı ay sonra maliyet kısıntıları nedeniyle bu projeyi durdurdu. Bu tür bir platform, genişleyen AR etkileşimlerinde liderlik sağlamak için en iyi seçenek olabilir.
  • Snap’in AR araçlarını Meta’nın cihazlarıyla entegre etmesi, hem kullanıcı deneyimini hem de gelir fırsatlarını artırabilir.

Uzun Vadeli Perspektif

Snapchat, AR cihazları geliştirme yolunda rakipleriyle mücadelede zorlanabilir. Ancak AR yazılımı ve deneyimleri geliştirmeye odaklanarak liderliğini sürdürebilir. Bu, hem şirketin kaynaklarını daha verimli kullanmasını sağlar hem de AR alanındaki güçlü konumunu koruyarak daha geniş bir kullanıcı tabanı ve gelir akışı yaratabilir.

Snapchat+: Başarısını Genişletmek İçin Daha Fazla Özellik

Snapchat+, Snap’in ücretli abonelik hizmeti, büyük bir başarı elde etti ve şu anda 12 milyon kullanıcı bu programa kayıtlı. Aynı dönemde tanıtılan X Premium’un yalnızca 1.3 milyon aboneye ulaşmasıyla kıyaslandığında, Snap’in, en sadık kullanıcılarını ücretli müşterilere dönüştürme konusunda ne kadar başarılı olduğunu görebilirsiniz.

Snapchat+’ın başarısının sırrı, kullanıcılar için gerçekten değerli özellikler sunması. Mavi tik veya benzeri statü göstergeleri içermese de sunduğu ek işlevler, Snap kullanıcılarıyla uyumlu ve onların ihtiyaçlarına cevap veriyor.

2025’te Snap’in Snapchat+ için daha büyük bir itici güç oluşturmasını bekleyebilirsiniz. Yeni özelliklerin öncelikli olarak Snapchat+ abonelerine sunulması, daha fazla kullanıcının bu programa katılmasını teşvik edebilir. Snap, ayrıca ek geliştirmeler sunarak daha geniş bir kullanıcı kitlesini cezbetmeye çalışacak.

Snap’in kullanıcı kitlesini anlamadaki başarısı göz önüne alındığında, Snapchat+ için daha fazla yenilikçi ve kullanışlı özellik sunmaya devam edeceği kesin görünüyor.

Gerçek Hayatta Bağlantıyı Güçlendiren Daha Fazla Özellik

Snap’in, kullanıcılarını gerçek hayatta daha fazla bir araya getirme kapasitesini artırmaya yönelik çalışmaları devam ediyor. Örneğin:

Snap Haritası üzerinde arkadaşların bulunduğu yerleri veya deneyimledikleri etkinlikleri göstermek,
Kullanıcıların gerçek hayatta yapabilecekleri şeyler için öneriler sunmak.
Bu yaklaşım, genç kullanıcı kitlesinin ilgisini çekmekte başarılı oluyor. Ayrıca Snap’in, 2025’te gerçek hayattaki bağlantıları destekleyen daha fazla özellik entegre etmesini bekleyebilirsiniz.

Bu girişimler şunları içerebilir:

  • Yeni buluşma mesajları ve harita yönlendirmeleri, belirli bir anda kimlerin yakınlarda olduğunu göstermek,
  • Grup etkinlik rezervasyonları gibi reklam fırsatları, örneğin film tanıtımları,
  • Etkinlik organizatörleriyle iş birliği yaparak uygulama içi etkileşimi artırma.


Meta, kullanıcılarını daha içe dönük yapay zekâ ve VR dünyalarına yönlendirmeye çalışırken, Snap, gerçek dünyadaki bağlantılara odaklanarak farklı bir yol izleyebilir. Bu, ebeveynlerin uygulamayı olumlu bir şekilde algılamasını sağlamak için de güçlü bir araç olabilir.

Snapchat Mesaj Kutusundaki Reklamlar Tepki Çekebilir

Snap’in mesaj kutusuna reklam entegre etme planının olumsuz bir tepkiyle karşılaşacağını düşünüyoruz. Eylül ayında Snap, “Sponsorlu Snaps” adlı bir özelliği tanıttı. Bu özellik, LinkedIn’in sponsorlu mesajlarına benzer şekilde çalışıyor, ancak Snap formunda. Ancak Snap kullanıcıları, mesaj kutusunu özel ve güvende hissettikleri bir alan olarak görüyor. Kaybolan mesajlar özelliği, bu güven hissini daha da artırıyor.

Bu nedenle, mesaj kutusuna yerleştirilen reklamların kullanıcılar için müdahaleci ve rahatsız edici olması muhtemel. Meta’nın Messenger ve WhatsApp’ta benzer girişimlerinin başarısız olduğunu göz önüne alırsak, Snap’in de benzer bir tepkiyle karşılaşacağını düşünüyoruz. Snap, ABD ve Avrupa’daki kullanıcı tabanı sabit kalırken, reklam gelirlerini artırmaya çalışıyor. Ancak bu yöntem başarılı olmazsa, şirketin büyüme potansiyeli açısından zorluklar yaşayabilir.

LinkedIn 2025

LinkedIn, diğer büyük sosyal medya uygulamalarından farklı bir kategoride, profesyonel iletişim üzerine odaklanarak kendi alanında büyümeye devam ediyor. Bu özel odağı sayesinde birçok yönden doğrudan karşılaştırmalardan uzak kalıyor.

Ancak, LinkedIn de bir sosyal medya platformu ve diğer platformlarla bazı genel trendleri takip ediyor. Bu girişimlerin hepsi başarılı olmasa da, 2025’te LinkedIn’in daha belirgin bir şekilde kendi yolunu çizmeye başlayacağını ve genel etkileşim trendlerinden daha az etkilenerek içerik odaklı bir strateji benimseyeceğini düşünüyoruz.

Yapay Zekâ Araçlarının Entegrasyonu

LinkedIn, Microsoft’un OpenAI ile entegrasyonu sayesinde yapay zekâ araçlarına büyük bir yatırım yaptı. Bu kapsamda:

  • Gönderi oluşturma önerileri,
  • İş başvurusu mektubu şablonları,
  • Profil iyileştirme önerileri gibi birçok özellik platforma eklendi.

Ancak bu yapay zekâ entegrasyonlarının fazlasıyla yoğun hale geldiği bir noktadayız. LinkedIn, insanların kendi becerilerini ve yetkinliklerini sergilemesi gereken bir platform. Ancak, her aşamada yapay zekâ araçlarının devreye girmesi, kullanıcıların platformda paylaştığı içeriklerin insanî yönünü azaltıyor. Sonuç olarak, paylaşılanlar kişilerin gerçek çıktılarından ve kapasitelerinden uzaklaşmaya başlıyor.

2025’te Daha Dengeli Bir Yaklaşım

Bu nedenle, LinkedIn’in yapay zekâ kullanımını bu yıl biraz geri çekmesini bekliyoruz:

  • Bazı AI Özelliklerinin Kaldırılması: Kullanıcıların gerçek yetkinliklerini daha iyi yansıtmalarını teşvik etmek için bazı AI araçlarının devreden çıkarılması olası görünüyor.
    AI Araçlarının Rolünün Yeniden Tanımlanması: Yapay zekâ, insan girdisinin yerini almak yerine, kullanıcıya yardımcı olacak bir araç olarak konumlandırılabilir.
    Tabii ki, Microsoft’un OpenAI’ya yaptığı 10 milyar dolarlık yatırım göz önüne alındığında, LinkedIn tamamen AI’dan vazgeçmeyecek. Ancak bu araçların daha makul bir şekilde kullanılması, LinkedIn’in profesyonel ortamındaki güvenilirliğini artırabilir.

LinkedIn Ekosisteminin Geliştirilmesi

LinkedIn, AI araçlarını azaltarak ve insan yetkinliklerini daha fazla ön plana çıkararak kullanıcılarıyla daha güçlü bir bağ kurabilir.

AI Destekli Yardımcılar: Daha sofistike, ancak kullanıcının kontrolünü ve özgünlüğünü destekleyen AI araçları sunabilir.
Gerçekçi Geliştirmeler: AI önerileri, tamamen yeni içerik oluşturmak yerine, kullanıcıların mevcut içeriklerini iyileştirmeye odaklanabilir.

Yen AI Kariyer Yolları Geliştirme

LinkedIn, geniş ve benzersiz bir profesyonel veri tabanına sahip. Bu veri tabanı, yapay zekâ (gen AI) sistemlerine entegre edildiğinde, son derece güçlü bir araç haline gelebilir.Bu bağlamda LinkedIn, AI’yı şu şekilde daha yenilikçi yollarla kullanabilir:

Kariyer Yolu Önerileri: Kullanıcıların eğitim geçmişi, profesyonel deneyimleri ve manuel olarak yanıtladıkları sorulara dayanarak, onlara en uygun kariyer yollarını önermek.
Başarılı Kariyer Yolları: Benzer geçmişlere sahip kişilerin hangi kariyer yollarını izlediğini ve bunların iş tatmini açısından nasıl sonuçlar doğurduğunu göstermek.
LinkedIn zaten işverenlerin açık pozisyonlar için en iyi adayları seçmesine yardımcı olmak için bu tür araçları bir ölçüde kullanıyor. Benzer bir yaklaşım, bireyler için de daha geniş bir uygulama alanına taşınabilir.

LinkedIn’in Avantajı

Diğer hiçbir platform, LinkedIn kadar bu tür içgörüler sağlama kapasitesine sahip değil. LinkedIn, profesyonel veri ve AI kombinasyonu ile kullanıcıların kariyer yolculuklarında daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olacak güçlü bir rehberlik aracı sunabilir.

AI Destekli Mentorluk: Kariyer tavsiyesi veren yapay zeka asistanları, kullanıcıların daha iyi planlama yapmasını sağlayabilir.
Uzun Vadeli Tatmin: Daha iyi kariyer seçimleri için iş tatmini ve başarı oranlarını öngören modeller oluşturabilir.
Bu tür bir araç, LinkedIn’in sadece bir profesyonel sosyal ağ değil, aynı zamanda güçlü bir kariyer geliştirme platformu olarak konumunu güçlendirebilir.

Canlı Etkinliklere Odaklanma

LinkedIn, geçmişte TikTok tarzı kısa video akışı ve Stories gibi deneyimler sundu, ancak bu girişimler kullanıcılar arasında pek ilgi görmedi. Bunun sebebi açık:

LinkedIn içeriği genelde profesyonel ve bilgilendirici. TikTok’ta trend olan eğlenceli klipler kadar geniş bir kitleye hitap etmiyor.
Ancak bu, LinkedIn’in videolardan tamamen vazgeçmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Video gönderileri, metin güncellemelerine kıyasla %40 daha fazla etkileşim sağlıyor. Bu nedenle LinkedIn’in video odağı, profesyonel ilgi alanlarına hitap eden canlı etkinlikler ve iş odaklı yayınlar üzerine olmalı.

Canlı Yayınlar ve Etkinliklerin Rolü

  • Webinarlar ve Tartışmalar: LinkedIn, iş odaklı webinarlar ve sektör tartışmalarını platformda daha fazla öne çıkarabilir.
  • Büyük Etkinliklerle İş Birliği: Önemli sektör etkinlikleriyle iş birliği yaparak bu etkinliklerin LinkedIn üzerinden yayınlanmasını sağlamak, daha fazla profesyoneli platforma çekebilir.
  • Eğitici İçerik: Kullanıcıların sektör haberlerini ve güncellemelerini doğrudan öğrenebileceği canlı yayınlar, LinkedIn için büyük bir avantaj sağlayabilir.

TikTok ile Rekabet Yerine Profesyonel Eğitime Odaklanma

LinkedIn, eğlenceli içerikler yerine değerli profesyonel bilgileri ön plana çıkararak kendine özgü bir alan yaratmalı.

Canlı etkinlikler, kullanıcıların sektörel bilgilere erişimi artırabilir.

Daha fazla video odaklı eğitim materyali ve tartışma, profesyonel topluluğun ilgisini çekebilir.

TikTok: 2025

TikTok’un geleceği, özellikle ABD’deki yasaklama tehdidi nedeniyle belirsiz bir durumla karşı karşıya. ABD hükümeti tarafından onaylanan satış yasağı yasasının, 2025 Şubat civarında yürürlüğe girmesi bekleniyor. TikTok bu karara itiraz ediyor ve yasal uzmanlara göre çeşitli hukuki yollarla bu süreyi uzatma şansı bulunuyor.Donald Trump’ın platformu kurtarma sözü vermesi, durumu karmaşıklaştırsa da, çözülmesi zor bir mesele gibi görünüyor.

Eğer ABD’de yasaklanırsa, TikTok dünya çapında 800 milyonun üzerinde kullanıcıya sahip olmaya devam edecek. Ancak bu yasak, diğer bölgelerde de benzer bir domino etkisi yaratabilir. Yine de, TikTok’un global pazarda ve pazarlamacılar için 2025’te önemli bir platform olmaya devam edeceği kesin.

Alışverişe Yönelik Sürekli İtici Güç

TikTok, kullanıcıların uygulama içinde alışveriş yapmasını sağlamak için yoğun çaba harcıyor. Çin’deki TikTok (Douyin), canlı yayın alışverişi konusunda büyük bir başarıya ulaştı. TikTok, aynı yaklaşımı Batı pazarlarında da uygulamaya çalışıyor. Ancak Batılı kullanıcılar bu konsepte henüz sınırlı ilgi gösteriyor.
TikTok’un bu alanda kararlılıkla ilerlemesinin nedeni net:

Rakamlar! TikTok, 2023’te uygulama içi harcamalardan yaklaşık 3.8 milyar dolar gelir elde etti. Douyin ise 500 milyar dolardan fazla gelir sağladı.
Bu rakamlar, TikTok’un alışveriş alanındaki potansiyelini açıkça gösteriyor. Şu anda Batı’da bu başarıya ulaşmamış olsa da, platform inatla bu hedefe ulaşmaya çalışıyor.

2025’te TikTok Alışveriş Trendleri

  • Canlı Yayın Alışverişi: TikTok, canlı yayın alışverişini Batı’da daha cazip hale getirmeye çalışacak.
  • AI Destekli Satış Avatarları: Çin’de büyük başarı kazanan yapay zekâ destekli avatarlar, Batı pazarlarında da tanıtılabilir.Bu AI karakterleri, şirketlerin sürekli düşük maliyetle yayın yaparak ürün satmasını sağlar. Bu yöntem, genç ve dijital alışverişe yatkın kullanıcı kitlesi arasında daha fazla etkileşim yaratabilir.
  • Genç Nesil ve Harcama Alışkanlıkları: İnternette yetişen genç nesil, yaşlandıkça daha fazla satın alma gücüne ulaşacak.TikTok, bu kullanıcıların in-stream alışverişe olan ilgisini artırmak için stratejilerini güçlendirecek.

Mini Programlar

Douyin’de, üçüncü taraf geliştiriciler, uygulamalarının daha küçük, hafif sürümlerini platform içinde entegre edebiliyor. Bu Mini Programlar, Douyin kullanıcılarına şu tür işlemleri doğrudan uygulama içinde yapma imkanı sunuyor:

  • Yemek siparişi,
  • Araç çağırma,
  • Bilet satın alma gibi günlük işlemler.

Bu özellik, Douyin’in uygulama içi pazarını genişleterek, kullanıcıların platformda daha fazla zaman geçirmesini ve günlük işlemlerini tek bir yerde yapmasını sağladı.

TikTok İçin Mini Programların Potansiyeli

TikTok, 2025’te bu tür bir özelliği Batı pazarlarına getirebilir.

Daha Fazla İşlem Kolaylığı: Kullanıcıların alışveriş gibi günlük işlemleri TikTok üzerinden yapmalarını sağlayarak uygulamada daha fazla zaman geçirmelerini teşvik edebilir.
İş Ortaklıkları Çekmek: Mini Programlarla TikTok, büyük işletmeler ve üçüncü taraf geliştiriciler için çekici bir platform haline gelebilir.
Daha Fazla Gelir Akışı: Bu özellik, düşük işlem ücretleriyle bile büyük bir gelir akışı yaratabilir.
Mini Programlar, TikTok kullanıcılarının alışveriş ve diğer işlemler için platformu daha alışkanlık haline getirmesini sağlayabilir.

Videoda ve Yapay Zekâ Destekli Arama

Douyin’in sunduğu bir diğer yenilik ise videoda arama özelliği. Bu özellik, bir video klibin belirli bir bölümünü seçerek bunun üzerine bir arama yapmanıza olanak tanıyor. Bu, Google Görsel Arama veya Pinterest’in görsel arama araçlarına benzer bir işlev görüyor.

Batı Pazarında Videoda Aramanın Potansiyeli
TikTok, bu özelliği Batı’ya henüz getirmedi, muhtemelen gizlilikle ilgili endişeler nedeniyle. Ancak:

Ürün Aramaları için Değer: Kullanıcıların videolardaki ürünleri tanımlayıp doğrudan satın alabilmesi, uygulama içi alışverişi teşvik edebilir.
Marka Katalogları ile Entegrasyon: Markaların ürün kataloglarını TikTok’a yüklemesi, bu tür aramalarda daha fazla satış potansiyeli yaratabilir.
TikTok, 2025’te bu özelliği daha geniş bir kullanıcı kitlesine sunabilir.

Yapay Zekâ Destekli Arama ve Chatbotlar

TikTok, ayrıca kendi yapay zeka destekli sohbet botu aracılığıyla AI tabanlı arama özelliklerini geliştirmeye devam ediyor. Bu, hem uygulama içinde hem de daha geniş web ortamında keşif olanaklarını artırabilir.

Gelişmiş Keşif Araçları: TikTok kullanıcıları, hem içerik hem de ürün aramalarını daha kapsamlı bir şekilde yapabilir.
Daha Fazla Kullanıcı Etkileşimi: AI destekli arama, TikTok’un kullanıcı deneyimini daha kapsamlı bir araç haline getirebilir.

Yazının orjinali için buraya tıklayın.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: “2025’te Google Ads Anahtar Kelime Araştırması Nasıl Yapılır?”